Sendikayı Karalamak!
Türkiye’de yapılan en iyi iş karalamadır.
Bir sendika Türkiye’de ilk kez iletişim kesme hakkını talep ediyor.
Bunu alabilir ya da alamaz. Ancak gündeme dahi gelmesi gerçekten çok önemli.
Ancak bazı bankacıların direkt sendikaya yönelik tepkilerini görüyoruz.
Türkiye’de sendikacılığı en çok eleştiren gazetecilerden biri de benim. Metin Tiryakioğlu ile ilgili Yeniçağ Gazetesi’nde her halde yazılmış 60 tane aleyhte yazım var. Google Remzi Özdemir basisen yazdığınızda çıkar.
Ancak burada sendikalara yönelik yapılan eleştirilerde patronun ekmeğine yağ sürmekten başka bir anlam ifade etmiyor bunu da söylemek istiyorum. Zaten işveren böyle olmasını istiyor. Bu tür eleştirilerde patrona yarıyor.
Bunun örneğini Banksis sendikasında görüyoruz. Artık Akbank’ta sendika yok!
Sendika kötü, başkan kötü!
İyi de peki sen üye olarak iyiminsin?
Her ay 30-40 lira verdin çıktın!
Kaç kez o sendikanın genel kuruluna gidip, sesini bir üye olarak yükselttin?
Kaç kez sendikayı bağlı bulunduğu konfederasyona şikâyet ettin?
Kaç kişi sendika şube yönetiminde görev almak için girişimde bulundu?
Oturduğunuz yerden eleştiriyorsunuz!
Eleştirmekle olmaz!
Daha iyisi için elinizi taşın altına koymak zorundasınız. Bunu yapmazsanız, adam 30 yıl da görevde kalır 40 yılda.
Biz paramedya olarak sendikalar üzerinde bir baskı oluşturuyoruz. İzin konusu ve iletişim kesme hakkı paramedya’nın gündeme getirdiği ve sendikanın da masaya getireceği bir konudur.
Lütfen bu tür eleştirilerinizi direkt sendikaya yapınız.
Gidip, hesap sorun. Bu tür eleştiriler işverenin ekmeğine yağ sürmekten başka hiçbir işe yaramıyor.
Lütfen bunu bilin!
ParaMedya